12 HAYVANLI TÜRK YILLIĞI

Erk YURTSEVER

TÂRÎHÇE:

12 hayvanlı Türk yıllığı, bir Ay-Güneş yıllığıdır. Çinliler Türk’lerden aldıkları bu yıllığı 2002 yılı i’tiâriyle, 3439 Güneş yılından bu yana yazılı kaynaklarında kullanmışlardır. Buna ek olarak, Yazılı Çin Târîhi’nin öncesindeki 1200 yıllık Sözlü Çin Târîhi’nin de bu yıllık ile târîhlendirildiği gözönüne alınırsa, yıllığın yalnız Çin’de 4639 yıldır kullanıldığı ortaya çıkar.

YILBAŞI:

12 hayvanlı Türk yıllığında yeni yıl, Güneş’in Kova Burcu’na girmesinden sonra görünen ilk hilâl ile başlar. O andan i’tibâren yeni yılın birinci ayının birinci günü başlamış olur. Dolayısı ile, Türk yıllığı yılbaşısı Mîlâdî yıllığa göre 20 Ocak ile 18 Şubat arasındaki herhangi bir güne isâbet edebilir.

YIL SÜRESİ:

Güneş Yılı süresi 365.24218979 gündür. Bu süre içine 12 adet Türk Ayı girer. Birinci Güneş Yılı, 13üncü Ay Ayı’nın yaklaşık 11inci, ikinci Güneş Yılı, 25inci Ay Ayı’nın yaklaşık 22nci ve üçüncü Güneş Yılı ise 38inci Ay Ayı’nın yaklaşık 3üncü günlerinde tamamlanırlar. Kısacası 3 Güneş Yılı süresi içerisine 37 Ay Ayı ve yaklaşık 3 gün girer. İşte bu sebepten ötürü Türk Yılı süresi, bâzen 12 bâzen de 13 Ay Ayı olur. Gün sayısı olarak Türk Yılı bâzen 354 veyâ 355 bâzen de 384 gün olabilir.

Hilâl, yer yüzünün her noktasından mutlakâ aynı gün görünmeyebilir. Bu bakımdan herhangi bir Türk yılı yer yüzünün batısında 355 gün çekerken doğusunda 354 gün çekebilir. Bir başka deyimle, herhangi bir Türk Yılı yer yüzünün batısında, Güneş Yılı’nın farazâ 32nci gününde başlarken, doğusunda 33üncü gününde başlayabilir.

AY SÜRESİ:

Ay süresi, o ayı başlatan hilâli tâkîb eden ilk hilâlin görünümünde biter. Yeni hilâlin göründüğü gün, süren ayın son günü, göründüğü an ise yine süren ayın son gününün bitiş ânı veyâ yeni ayın ilk gününün başlangıç ânı yâni başlangıcıdır.

Ay, Yer çevresini 29.5305845830903 günde dolaşır. Bu sebepten Türk Ayları bâzen 29, bâzen de 30 gün çekerler.

Hilâl, yer yüzünün her noktasından mutlakâ aynı gün görünmeyeceğinden herhangi bir Türk Ayı yer yüzünün batısında 30 gün çekerken doğusunda 29 gün çekebilir. Bir başka deyimle, herhangi bir Türk Ayı yer yüzünün batısında, Güneş Yılı’nın farazâ 175inci gününde başlarken, doğusunda 176ncı gününde başlayabilir.

GÜN SÜRESİ:

Hilâlin göründüğü andan itibaren başlayan yeni ayın birinci günü, ertesi günün Güneş batımına kadar devâm eder. Güneş batımından i’tibâren ayın ikinci günü başlar ki o gün de ertesi günkü Güneş batımına kadar devâm eder ve bu böylece yeni ayın hilâli görününceye kadar sürer gider. Burada Güneş’in batması demek, deniz ufkuna göre Güneş’in tepe noktasının ufukta tamâmen kaybolması demektir.

TÜRK YILLIĞI’NIN ÇALIŞMASI:

Türk yıllığında 12 yıllık bir süre içerisindeki her bir yıl bir hayvan adı ile anılır. Hayvanlar sırasıyla, SIÇAN, SIĞIR, BARS, TABŞAN, ULU, YILAN, YUNT, KOYUN, BİÇİN, TAĞUK, İT ve TONGUZ‘dur.

12 yıllık sürenin birinci hayvanı sıçandır. 12 yıllık sürenin 12nci yılı olan tonguz yılı bittiğinde 12 yıllık yeni bir süre başlar ki bu sürenin de birinci yılı yine sıçan adını alır ve bu böylece sürer gider.

Türkler hayvan adlarıyla andıkları yıllarına sayı vermemişlerdir. Yıllara hem sayı ve hem de ayrıca ad vermek gereksizdir. Ancak sistemin mantıklı görünmesine rağmen, 12 yıl bir küme sayılmalı idi, bundan sonra sayılmalıdır. Bu kümelere de 1., 2.,…., 25., 26. v.b.g. sayılar verilmeli idi, bundan sonra verilmelidir.

Çinliler, Türk’lerin yapmadıkları ya da yaptıkları hâlde bizlerce bilinmeyen bu kümelendirme işlemini, sözlü târîhlerine âit süreyi içine alan zamân dilimi için de yapmışlardır. 12 yılın oluşturduğu zamânı bir küme saymışlar, beş kümeyi de (yâni 60 yılı da) bir araya getirmek sûretiyle bir bağ meydana getirmişlerdir.

Çinliler kümeleme işine, iddiâlarına göre sözlü târîhlerinin mebdei olan M.Ö. ki 2637 yılından i’tibâren başlamışlardır.

Başka bir deyim ile Türk yıllığı, M.Ö. ki 2637 yılından başlayarak, 12 yılı bir küme, 5 kümesi bir bağ Yapılarak Çinliler tarafından günümüze kadar hem de düzenli bir şekilde kullanıla getirilmiştir.

YILLIĞIN BAŞLANGICI:

Sağlıklı olmamakla birlikte, elimizde bir başka beynelmilel ölçü bulunmadığı cihetle kabûllenmek zorunda kaldığımız Mîlâdî yıllık, 1582 yılı öncesine de uygulanarak târîhî vak’aların, yıllar içerisinde aynı günlere isâbet etmesi sağlanır. Böyle bir sağlama sonucunda görülecektir ki Rûmî yıllığın islâh edilerek mer’iyet kazandığı M.Ö. ki 01.Mart.45 Rûmî târîhi, aslında, M.Ö. ki 28.Şubat.45 Mîlâdî târîhidir. İşte bu yüzden Türk yıllığını, kabûllenmek zorunda kaldığımız Mîlâdî yıllık ile (Mîlâdî yıllık sanki 1582 yılından önce de varmış gibi düşünerek) ölçmek, kıyaslamak, çakıştırmak şarttır.

M.Ö. ki 2637 yılından i’tibâren sayılandırılmaya başlanan Türk yıllığının, beher 12 yılı bir küme teşkîl ederler. Bu kümeler ise 1., 2.,…., v.b.g. ilâh sayılandırılırlar. Kümelerin bağ yapılması ise gereksizdir. Yunt Yılı’na âit olan yıllıkta görülen 387. ifâdesi, M.Ö. 2637 Mîlâdî yılından bu güne kadar geçmiş olan 386 tam kümeden sonra girilen 387nci kümenin adıdır ve Yunt Yılı, bu 387nci kümenin 7nci yılıdır. Yine aynı yıllıktaki 4639. ifâdesi ise, 386 küme x 12 yıl = 4632 yıla, Yunt yılına âit olan 7nci yıllık değerin eklenmesiyle bulunan yıl sayısıdır.

TÜRK AYLARI’NIN ADLARI:

Türk Ayları sırası ile Birinçay, İkinçay, Üçünçay, Dörtünçay, Beşinçay, Altınçay, Yedinçay, Sekizinçay, Dokuzunçay, Onunçay, Onbirinçay ve Onikinçay diye adlandırılırlar. Bugüne kadar bulunmuş olan Türk Abaçalı yazılı taşların üzerlerinde “Birinçay” ve “Onüçünçay” adlı aylara rastlanmamıştır. Bilindiği gibi bu aylar kış aylarıdır. Muhtemelen bu aylarda, atalarımızın târîhe geçecek ehemmîyette bir faalîyet göstermeleri, iklim şartlarının elverişsizlikleri sebebiyle mümkün olamamıştır. Uygur Abaçası ile yazılmış, Uygur Vesîkaları’nda da “Birinçay” ve “Onüçünçay” adlı aylar yoktur. Bunlardan “Birinçay” yerine Fars Dili’nden geçmiş olabilecek “Ârâm” keleçisi kullanılmaktadır. Yine aynı vesîkalarda, 13 aylı yılların 13üncü ayının adı için kullanıldığını ve muhtemelen Soğd Dili’nden alınmış olduğunu sandığımız “Çakşabut” keleçisi mevcûddur. 12 aylık klasik yıl alışkanlığımızın içinde kolaylıkla farkedilebilmesi için yıllıklarda bu keleçi, “Onüçünçay” yerine kullanılmalıdır. Kaldı ki Çakşabut, Türk Dili’nin ses uyumu kâidesine uygun bir keleçidir.

TÜRK GÜNLERİ’NiN ADLARI:

Türk’lerde ve Türk yıllığında günlerin adları yoktur. Günler, bir, iki, üç, ……….., yirmidokuz (aslı dokuzotuz), otuz veyâ birinde, ikisinde, üçünde, ………yirmidokuzunda (aslı dokuzotuzunda), otuzunda diye sıralanırlar.

AÇIKLAMALAR:

Türk yıllığının yıl ve ay sürelerinin açıklanmasında, hilâlin, yerin her noktasından aynı günde görülemeyeceği bildirilmiştir. Bu yıllık, hilâlin Istanbul Balık’tan rü’yeti esâsına göre hazırlanmıştır.

Yıllığı kullananlara yabancı gelebileceğini düşündüğümüz bâzı keleçilerin açıklamaları da aşağıdadır:

Abaça : Alfabe, elifbâ, elifbe

Balık : Kent, şehir

Keleçi : Kelime, sözcük

Yıllık : Takvim

“12 HAYVANLI TÜRK YILLIĞI” üzerine bir yorum

Yorumlar kapalı.