“Bu yolda son sözü zaman diyecek
Zaman da sözünü yaman diyecek” *1
Ağlarım ki bey gitmiş ardından gitmemişim
Türk kanatlı Tabutu göklere itmemişim
Kim der ki bu ölümle özümde yitmemişim
Yiten benim giden bey bu böylece biline
Ağlasın dağlar taşlar Türk’ün istikbaline
Kırk yanlışta bir doğru eylediğim işimdi
Hesabına bilenen tırnağımdı dişimdi
Yemin olsun o benim aksakallı kişimdi
Bilgemden ayrı düştüm silinen şanlı çinim
Farzet Gence’yim şimdi, şimdi farzet Laçin’im
Her kalıba girenler ya sudur ya alçıdır
Heykel olabilmekse belki taşa ölçüdür
Sen elmas bir mektuptun ondan adın Elçidir
Azatlığa şahika naraların misaldir
Bu ölüm burda firkat Tanrıdağ da visaldir
Türk şerefli bir ırktır, hem dilde heyecandır
Türkçü Türk’ü yaşayan Türk’e feda bir candır
Senin büyük mirasın vahid Azerbaycan’dır
Senin buyurdukların binamızın harcıdır
Vasiyetin bizlerin boynumuzun borcudur
Bu Toprak hainlerden yadlarından utansın
Bu Irk sana değmeyen tadlarından utansın
‘Demir’ gibi Öztürkçe adlarından utansın
Hafızası gitmeyen bu lafıma el ekler
Gözlerimde canlanır seni satan köpekler